Sayfalar

11 Haziran 2013 Salı

Gezi Parkı'nın eylem kırıcıları: 'BDP & SDP'

Gezi Parkı'na gittiniz mi bilmiyorum. İstiklal'den Taksim'e doğru çıktığınızda bir şok geçirme ihtimaliniz var. Tam merdivenlerin solunda Apo bayrağı gözünüze batacaktır. Şaşıracaksınız elbette, panzerlerin üzerine Türk bayraklarıyla yürüyen kitleler, barikatları yerle bir etmişti. Sizde oradaydınız peki bunlar nereden çıkmıştı?
BDP, Atatürk bayrağı yanyana
Önce geldiler alana yerleştiler. Ortada Apo bayrağı yok idi. Hatta BDP bayrağının yanına Atatürk bayrağı da konulmuştu. Kendilerini alıştırdılar alana, kitleye. Daha sonra Apo bayrakları ortaya çıktı. Tepki gösterenler oldu SDP'liler kol kanat gerdi korudu BDP'lileri. Bu tepkiler tartışma boyutundaydı. Ancak Gezi Parkı'na gelenler hem Taksim Dayanışma Platformu'na şikayette bulunuyordu, hem de çevredeki siyasi parti ve kitle örgütlerine Apo bayrağının kaldırılması için diretiyordu. Fakat provokasyon çıkmaması için ve holding medyasına malzeme vermemek için sözlü uyarılarda bulunuluyordu. Bir saat kadar kaldırılıyordu 23 saat yine Apo bayrağı orada dalgalandırılıyordu.
Apo bayrağı, katılımı düşürdü
Apo bayrağı katılımı düşürüyordu. ÇARŞI grubu bu bayrak nedeniyle birçok ilçeden arkadaşlarının Taksim'e gelmediğini söylüyordu. Barikatları yıkarken biliyorsunuz ülkücüsü, solcusu, sağcısı herkes bir olmuştu. Ülkücülerin katılımını da etkiledi bu. Yani BDP, Taksim direnişini kırıyordu. Kürt kimlikleri nedeniyle diğer örgütlerde sessiz kalmayı tercih ediyorlardı ama yüzyüze konuştuğunuzda rahatsızlıklarını dile getiriyorlardı.
Taksim mitingine katılımı etkiledi
9 Haziran günü Taksim'de yapılan mitinge katılımı da etkilemişti Apo bayrağı. BDP'liler apo bayraklarıyla kürsünün ön taraflarındaydı. Apo bayrakları kaldırıldığında tepkiler oldu, ıslıklarla protesto edildiler. Alandan uzaklaşan, ayrılanlar oldu. Hatta İstiklal Caddesi'nde yürümek zorlaşmıştı. Mitingdeki Apo bayrakları nedeniyle Taksim'e gelenler geri dönüyordu. BDP'liler direnişi kırıyordu. Abdullah Öcalan'ın "Meydan Ergenekonculara bırakılmamalıdır" talimatı uygulanıyordu.
SDP yalan söyledi
11 Haziran sabahı 7.20 gibi polisler Taksim'e girdi. BDP bayraklı olanlar, SDP bayrağı elinde olan birileri polisle çatışmaya başladı. Molotof kokteyli atıyorlardı polise. Tüm medya bunu ekranlardan gösteriyordu. Halka "Bunlar marjinal,terörist" imajı verilmeye çalışılıyordu. SDP ve BDP buna hizmet ediyordu. Bundan sonraki katılımları kırmak için medya operasyonu yürütülüyordu. Molotof atanlara tepkili olanlar, SDP'nin facebook sayfasında açıklama bekliyordu, tepkilerini gösteriyordu. SDP'liler, molotof atanların kendilerinden olmadığını iddia ediyordu. Bir fotograf vardı, ajanslara yansımıştı. Üstünde açık gri yelek olan biri çömelmiş, arka sol cebinde silah olduğunu anımsatan bir görüntü vardı. Bu kişi molotof atan kişilerden biriydi. Bu kişyii tanımadığını söyleyen SDP'nin yalanı ortaya çıktı. O kişi Devrimci Karargah operasyonu ile tutuklanan 6 ay sonra tahliye olan Ulaş Bayraktaroğlu imiş. Vali Mutlu, twitter hesabından o kişinin yakalandığına dair fotosunu paylaştı. Gerçekten de o molotofu atan kişiydi.
Tek silahımız halkımızdır
Gezi Parkı direnişini başarıya ulaştırmak için dayanacağımız tek silah, halkın örgütlü gücü olmalıdır. Molotof koktey gibi şeyler, haklı talebimizi ters yüz ederek AKP Hükümeti'nin polis terörünü meşrulaştıracaktır. Buna izin vermemeliyiz. BDP uyarılara rağmen Apo bayrağını indirmemiş, provokasyona açık duruşunu sürdürmede ısrar etmiştir. Halkımızın katılımını kırmışlardır. SDP de, aynı şekilde molotof kullanarak meşru haklı davamızı sabote ederek Taksim direnişine darbe vurmaya kalkmıştır.
Taksim direnişini zafere ulaştırmak için BDP'yi, SDP'yi alanlarda istemiyoruz!
Tekin Tek
Kemalistler.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder